Türkiye Cumhuriyetinin İlk Kurulduğunda Uygulanan Para Politikası
Cumhuriyet ilk kurulduğun da sıkı para politikası uygulanmış.
Bu dönem 1923-1950 yıllardır, kendi içinde dönem dönem ayrılmaktadır. Her
dönemde sıkı para politikası uygulanmış fakat dönenim sosyal şartlarına göre
değişmiştir.
1.Serbest Piyasa Dönemi
(1923-1929)
İzmir İktisat kongresi
sonrasında Türkiye Cumhuriyeti serbest piyasa ekonomisi benimsemiştir. Ancak
1923 yılında banka ve kredi sistemimiz yabancı sermaye denetimi altında
bulunması, T.C. Devletinin mali kurumlarının alanı kısıtlanmıştır bu yüzden
yedi yıllık
dönemde kişi başı düşen para arzı azalmıştır. Kısaca, para arzı ekonominin parasal ihtiyacını karşılayamamıştır.
dönemde kişi başı düşen para arzı azalmıştır. Kısaca, para arzı ekonominin parasal ihtiyacını karşılayamamıştır.
2.Devletçilik Dönemi (1930-1938)
Bu dönemde köklü
değişiklikler yapılmış, bunun yanı sıra önemli parasal kurumlar kurulmuş ve
özgün politikalar uygulanmıştır.
·
1929-1930 Dünya Ekonomik Krizi
sonrasında derin yaralar oluşmuş, bu yaraları iyileştirmek için 30 Haziran 1930’da
TCMB kurulmuştur.
·
Para arzında, devletin payı
artmıştır.1938 Yılında ise TCMB’nın Kamu kurumlarına hazineden avans verme,
karşılık verme gibi yetkilerle donatılmıştır.
3.Savaş Dönemi
(1939-1945)
Bu dönem İkinci Dünya
Savaşı’na denk geldiği için yavaş yavaş sıkı para politikası terk edilmeye
başlanmıştır
4.Savaş Sonrası
(1946-1950)
Hükümetler, sıkı para
ve denk bütçe politikası uygulamışlardır. Klasik miktar teorisini savunan
Klasik görüş doğrultusunda hareket etmişler fakat dünyada meydana gelen ekonomik,
sosyal ve siyasal değişmeler karışışında, gerçekçi kur politikası arayışına
girmişlerdir. 1 Dolar,130 kuruştan 280 kuruşa yükselmiştir.%115 dolayındaki
yüksek oranlı devalüasyon çok tartışılmıştır. Zorunlu karşılıklar, kamu
kesiminin finansmanında kullanılmaya devam edilmiştir.
Kısaca değerlendirmek
gerekir ise bu dönem de devlet kendi içinde kalkınmaya çalışmıştır,
Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda 1929-1930 Ekonomik Buhran ortaya çıkması, II.
Dünya Savaşının orta çıkması ekonominin kalkınmasını engellese de sorunları
çözmek için bazı politikalar ve kurumlar kurulmuştur.
Devalüasyon: Ulusal paranın
diğer ülke parası karşısında değer kaybetmesidir.(revalüasyon tam tersi)
Zorunlu karşılıklar:
Mevduat yapan bankaların aldıkların mevduatın belli bir bölümünü MB (Merkez Bankası)
ayırmasıdır. Bu oran MB tarafından belirlenmektedir.
Giresun
Üniversitesi İktisat Öğrencisi: Taner KAŞIKÇI
Kaynak: Para
Teorisi ve Politikası-Prof.Dr. Hasan ÖZYURT
0 yorum